koşmak

koşmak
-ar
1. 奔跑, 跑: Çocuk koşarken düştü. 孩子在奔跑时摔倒了。Bir o yana bir bu yana koşuyor fakat bir türlü yolunu doğrultamıyordu. 他四处乱撞, 还是没找到路。Yaralı kedi can havliyle bir o yana bir bu yana koşuyor. 那只受了伤的猫拼命地到处乱跑。
2. 跑向, 奔向: Koşa koşa gözleri büyümüş bir hâlde geldi, anladım ki birşey oldu. 他三步并做两步跑了过来, 两眼瞪得溜圆, 我明白出事了。Okula koşarak geldim, yorulmuşum. 我是跑到学校的, 累死我了。
3. 奔波, 忙碌: Akşamdan beri ben koştum, biraz da onlar yorulsunlar. 我从晚上起一直在奔波忙碌, 你们该让他们费点神。
4. 赛跑, 跑步比赛: 100 m.yi 9 saniyede koşunca herkesin ağzı açık kaldı. 他用9秒钟跑完了100米, 所有的人都目瞪口呆。Bugün hangi sporcular koşacak? 今天有哪些运动员参加赛跑?Doru at bugün koşmayacak. 栗色马今天不能参加比赛。
5. 转́ 追赶, 追逐; 追踪, 跟踪: O kızların peşinden koşmak için yaratılmış mendebur bir çapkındır. 他是一个天生的、令人讨厌的追逐姑娘的色鬼。
6. 爱好, 乐于: Murat çok baba bir adamdır, herkesin yardımına koşar. 穆拉特是一个非常热心的人, 大伙儿的事儿他都乐于帮助。
7. 转́ 关注: İki yıldır bu işin peşinden koşuyorum. 对这件事我关注了整整两年。
8. 转́ 迷恋: Ali bir kadının peşinden koşuyor. 阿里迷上了一个女人。
◇ koşar adım 1) 团体操中的慢跑动作 2) 快步地, 像跑一样地: Her sabah koşar adım giderdim mektebe. 过去每天早上我都是快步赶到学校。
II
-ar -e
1. 作搭档, 作补充
2. 给牲畜上挽具; 套上(牲畜): Arabacı atları arabaya koştu. 车夫把马车套好了。
3. 提出条件, 提出要求: zora \koşmak 阻挠, 刁难, 为难 Sarfiyat hususunda bir şart koşmuyorlar. 在费用问题上他们没有提出任何条件。
4. 让人做事: Ağzı dili yok birini buldular, her işe koşarlar. 他们找了一个自认倒霉的人, 什么事情都让他干。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • koşmak — 1. nsz, ar 1) Adım atışlarını artırarak ileri doğru hızla gitmek Biriyle kavga ederken kızışacak olursa hızlı koşmak için pabuçlarını eline alan sokak çocukları gibi... R. N. Güntekin 2) Bir yere ivedilikle gitmek Pencerede dolaşan gölgelerden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koşmak — (kuşmak) ilave, tertib, inşad etmek; eşar söylemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koşmak — koymak, katmak; türku düzmek, II, 14 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • Václav Kosmák — (September 5, 1843 March 15, 1898) was a Czech novelist.Kosmák was a priest as well as a writer. Notable for his realism and humor, Kosmák s short stories sketch the provincial life of Moravia. His collected works were published in 1883 1884; a… …   Wikipedia

  • badi badi yürümek (veya gitmek veya koşmak) — ördek gibi iki yana sallanarak yürümek (gitmek, koşmak) Hani biz bir çayırda arabayla geçerken bir boğa çıkageldi, köylü korkudan nasıl badi badi koşmaya başlamıştı? A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şirk koşmak — (Tanrı ya) Tanrı nın birden çok olduğunu söylemek, Tanrı ya ortak tanımak, eş koşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çift koşmak — hayvanları sabana, pulluğa koşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çifte koşmak — çift koşmak Harmanı biz dövelim, öküzleri biz çifte koşalım, tarlayı biz sürelim, siz yukarıda aşık atın. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yokuşa koşmak — (bir işi) bir konuda güçlük çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • angaryaya koşmak — birini zorunlu olmadığı hâlde bir işte çalışmaya zorlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • menzil beygiri gibi koşmak — durup dinlenmeden çalışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”